Heath Ledger, 1979-2008


Hollywood kurallarına uymayı reddeden, farklı türlerde oynamaktan korkmayan, önümüzdeki yaz Batman’in en büyük düşmanı Joker olarak seyredeceğimiz Heath Ledger, geçtiğimiz Salı günü New York’taki evinde ölü bulundu. Kendisini ‘Brokeback Dağı’ ve ‘Candy’ filmlerindeki dibe çökmüş aşık rolleriyle hatırlayacağız

Yeni açıklanan Oscar adayları, Sundance Film Festivali ve hala devam eden yazarlar grevinin ortasında Hollywood’la ilgili tüm konuşulanları susturan haber geçtiğimiz Çarşamba sabahı geldi. Heath Ledger’in zamansız ölüm haberi. Her genç insanın ölümü gibi şaşkınlık, şok ve insanın içini sıkan bir umutsuzlukla karşılanan Avusturalyalı aktörün ölüm haberi, kimisinin aklına 2 yaşındaki kızını, kimisine de Brokeback Mountain'daki Ennis Del Mar’ın filmin sonlarına doğru hayatının aşkına sarılarak ağladığı sahneyi hatırlattı.

22 Ocak
öğleden sonra, New York’taki evinde ölü bulunmasının haberi kulaktan kulağa dolaşırken, ilk tepki yanlış bir şey duyma duygusu oldu. Cep telefonuna gelen ‘Heath Ledger öldü’ mesajına, bir Hollywood yapımcısının cevabı şöyle oldu: ’Kariyeri mi?’ Kısa sürede bir basın açıklaması yapan ailesi, ölümünün intihar ya da uyuşturucu bağlantılı olmadığını vurgulamak için, Ledger’in ölümününün önündeki ‘zamansız’ sözcüğüne ‘kazayla’ sıfatını ekledi. Yakın zamanda ayrıldığı sevgilisi, kızı Matilda’nın annesi ve Brokeback Mountain’daki rol arkadaşı Michelle Williams ise ölüm haberini film çekimi için gittiği İsveç’te aldı.


Heath Ledger’in ‘zamansız ve kazayla’ gerçekleşen ölümüyle ilgili, ailesinin söyleyecek birkaç cümlesi daha vardı: ‘Farklı düzeylerde, farklı şekillerde Ledger birçok insanı etkilemişti. Ama kısa hayatında onu çok az kişi gerçekten tanıyabilmişti.’

Çizgi romanlarla arası pek iyi olmadığı ve de ‘başkasının hayallerini çalmış olmamak için,’ Spider Man’i canlandırmayı istememişti. Son rolü ise, Batman Returns’ün devam filmi olan The Dark Knight’ta Batman’in en büyük düşmanı Joker oldu. Daha büyük ücret, daha büyük bütçeli filmler gibi Hollywood hırs çarkına girmeyi reddeden Ledger, farklı türler arasında dolaşmayı ve oyunculuğunu farklı bir noktaya götürebileceği filmler seçti.


Melankolik ve muzip

Kendi ülkesi Avustralya’da başlayan oyunculuk kariyeri, televizyon dizisi Roar’daki genç savaşçı rolünden sonra Amerika’ya geçiş yapmasını sağladı. İlk filmi, Shakespeare’in Hırçın Kız oyunun günümüze uyarlaması olan 10 Things I Hate About You oldu. İlk filminin bir romantik komedi olması, onu aynı tip rollere bağlamadı. Altı yıl içerisinde romantik komedilerde de oynadı (Casanova), epik filmlerde de (The Patriot), aksiyon filmlerinde de (A Knight’s Tale), uçlara gittiği dramlarda da (Monster’s Ball ve Candy).

Heath Ledger, gelişigüzel filmlerde oynadığı Hollywood’a giriş döneminden sonra yönetmen Terry Gilliam’ın özellikle kendisiyle çalışmak istemesiyle özgüvenini tazeledi. Gilliam’ın The Grimm Brothers'daki rolünden hemen sonra da, kendisiyle sonsuza kadar özdeşleşecek Ang Lee’nin iki sığır çobanı arasındaki aşkı anlattığı Brokeback Mountain geldi.


Kendisine 26 yaşında Oscar adaylığı getiren Brokeback Mountain, aynı zamanda da Ledger’e artık her şeyi yapabileceği hissini getiren film oldu. Film çekimleri sırasında tanıştığı Williams’la büyük bir aşk yaşamaya başladı ve çiftin kısa süre sonra bir kızları dünyaya geldi. John Travolta’nın en büyük ilham kaynağı olduğunu söylediği Ledger, aynı anda bebek yüzlü ve erkeksi, melankolik ve muzip olabilen o parıldayan özel oyunculardandı. I’m Not There filminde Bob Dylan’ı canlandıran altı kişiden biri olan Ledger, filmin yönetmeni Todd Haynes’e göre ‘derin, duygusal, kendini sürekli ileri taşıyan, yetenekli, yaşına göre fazlasıyla bilge, kısacası gerçek bir sanatçıydı.’

26 Ocak 2008'de Akşam Cumartesi'de yayımlandı.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails