The Men Who Stare at Goats: Keçilerin günahı ne?

George Clooney, Jeff Bridges ve Ewan McGregor’un oynadıkları, yakın zamanda çevrilmiş bir savaş filmini duymamış olmanız gayet normal. ‘Özel Kuvvetler’ uçuk bir savaş eleştirisi olmaya çalışırken, dağınık bir film olmaktan öteye gidemiyor.


Bu senenin Oscarlarını hatırlamakta fayda var. Irak Savaşı üzerine bir film En İyi Film de dahil olmak üzere altı Oscar toplayarak, geceyi gururla noktaladı. Sonra Jeff Bridges, George Clooney’nin de aralarında olduğu adayları sollayarak Erkek Oyuncu Oscarını kazandı.

Oscar töreni henüz taze taze tüterken, bu hafta Özel Kuvvetler (The Men Who Stare at Goats) isminde bir film gösterime giriyor. Film, Amerika’nın Orta Doğu’daki savaşlarıyla ilgili ve de başrollerinde Bridges ve Clooney oynuyor.

Filmi Oscarlardan hatırlamamanız, hatta ismini bile duymamış olmanız gayet normal. Amerika’da sessiz sedasız gösterime girip, aynı şekilde sinemaları terk eden bu filmi bir şekilde izlerseniz, bir sonraki hafta hatırlamayacağınızı buradan söyleyelim. Film, Clooney ve Bridges’le beraber Ewan McGregor ve Kevin Spacey’den oluşan muhteşem kadrosuyla, Vietnam’dan Irak’a Amerika’nın modern tarihe hediye ettiği savaşlarıyla inceden inceye dalga geçmeye çalışıyor.

Özel Kuvvetler, kült olabilecek bir filmin tüm malzemelerine sahip: Savaş dinamiklerine sıradışı bir bakış, paranormal durumlar, birbirinden çatlak karakterler ve bu karakterleri canlandıran bir numara oyuncular. Kağıt üzerinde umut vad etse de, yönetmen Grant Heslov, araya eğlenceli sahnelerin serpiştirildiği vasat bir film sunuyor bizlere.


Hippi kumandandan Dude’a selam

Ewan McGregor’un canlandırdığı gazeteci Bob Wilton bir haber için araştırma yaparken, Amerikan ordusunun psişik güçleri olan askerlerden oluşan deneysel bir birimi olduğunu öğreniyor. Bu ‘Savaşçı Rahipler’in duvarların içinden geçebildiğini, düşmanın düşündüklerini okuyabildiklerini, hatta bakışlarıyla keçileri öldürebildiklerini duyuyor. (Film adının doğrudan çevirisi Keçilere Gözlerini Diken Adamlar.)

Karısından ayrılan Bob, kalp kırıklığına en iyi çözümün muhabir olarak savaşa gitmek olduğuna karar veriyor. Kuveyt’te bu birimin eski üylerinden Lyn Cassady’le (Clooney) tanışıyor ve ikili ne olduğunu bilmedikleri gizli bir görevle Orta Doğu’ya gitmeye karar veriyorlar. Bob ve Lyn’in yolculuğu sırasında, bizler de bu deneysel birimin tarihini ve birimin Vietnam gazisi, hippi New Age gurusu Djangu’nun liderliğinde nasıl bir şeye dönüştüğünü öğreniyoruz. Jeff Bridges, Big Lebowski’deki The Dude tiplemesine benzer bir rol olan Djangu olarak bir kez daha parıldıyor.

Bu arada Kevin Spacey, birimi mahvetmek isteyen bir medyumu canlandırıyor. Bu adamın derdinin tam olarak ne olduğunu film boyunca anlayamıyoruz. Clooney ve McGregor ellerinden geleni yapsalar da, gidecek bir yönleri, kendilerini gösterecekleri doğru dürüst bir hikaye olmadığı için malesef şaşkın bir şekilde oradan oraya koşturmaktan pek fazla bir şey yapamıyorlar. Film, Dr. Strangelove ve Big Lebowski’nin güncel bir karışımı olmayı hedefliyor ama malesef sonunda kafası karışık bir film olmaktan öteye gidemiyor.

21 Mart'ta Akşam Pazar'da yayımlandı.

2 yorum:

Brajeshwari said...

Filmin DVD'sini aldığımızda bu kadro ile muhteşem birşey izleyeceğimizi düşündük.Fakat senaryo dağınıktı, hikaye hiç iyi işlenmemişti. Filmin sonunda gerçekten hayal kırıklığı yaşadım.

Bu boktan film ile bloguna ilk yorumu bırakabilmemde biraz ironik oldu şimdi:)

Popdater said...

Gıcık kapılan bir film, insanı yorum yapmaya daha çok motive ediyor genelde :)

Related Posts with Thumbnails