Evlenme, boşanma, aldatma, çoluk çocuk, sayısız cinayet ve birkaç doğal felaketle geçen sekiz yılın sonunda 'Desperate Housewives-Umutsuz Ev Kadınları' ekranlara veda ediyor. Wisteria Lane'in kadınlarını, televizyon ahiretinde 'Altın Kızlar'a ve 'Sex and the City' kadınlarına emanet ediyoruz.
Önümüzdeki Salı akşamı umutsuz ev kadınlarına veda etmeye hazır olun. Yasemin, Nermin ve Elif’e değil de, asıl ev kadınları Susan, Bree, Lynette ve Gabrielle’e. Sekiz yıl boyunca Wisteria Lane’i mesken edinen, ekranın orijinal umutsuz ev kadınları kirli çamaşırlarını bu hafta son kez izleyicilerle paylaşacaklar.
Lost’la beraber Amerikan ABC kanalını sekiz yıl önce karanlıktan gün ışığına çıkaran Desperate Housewives, iki bölümlük finaliyle Pazar akşamı Amerika’da, iki gün sonra da cnbc-e’de yolculuğunu tamamlamaya hazırlanıyor. Evlilik, boşanma, aldatma, çocuk, iş sorunları, mahalle kavgası arasına sayısını unuttuğumuz cinayet, birkaç tane doğal felaket sıkıştıran, hatta mahallenin ortasına uçak düşüren dizi, kabak tadı verme aşamasında sona eriyor.
Pembe dizi, dedektiflik ve ‘sitcom’ türlerinin bazen başarılı, bazen de acemi bir karışımı olan Desperate Housewives’ın bu kadar uzun süre tutunabilmesi, televizyon ve sinema izleyicisinin tanıdık bir yerlerine dokunmasında yatıyor. Amerikan sinemasının banliyö hayatının karanlık yanıyla ilgili takıntısı, televizyonun unutulmaz nevrotik kadınları (bkz. TV’nin ilk umutsuz evkadını Sue Ellen Ewing) ve kadın arkadaşlığı (bkz. Sex and the City ve Altın Kızlar), dizinin de sarsılması zor belkemiğini oluşturuyor.
Sekiz yıl içerisinde karakterlerini giderek derinleştiren Desperate Housewives’ın hikayeleri teklediği zamanlarda bile, kare ası dört kadınla düzlüğe çıkmayı başardığını unutmamak gerek. Wisteria Lane sakinleri belki televizyonda bir devrim yaratmadı ama Bree’nin gümüşlerini parlattığı, Lynette’in masada dans ettiği, Gabrielle’in çimleri biçtiği, Susan’ın çıplak vücudunu çalılarla kapladığı sahneleri unutmak kolay olmayacak.
Yazının devamı için tıklayın (Akşam Cumartesi)
0 yorum:
Post a Comment