Oscar filmleri, kısa kısa 1

The Curious Case of Benjamin Button
Brad Pitt, zamanında Orta Dünya’yı yaratan bilgisayar teknolojisiyle yaşlı bir cüce biçiminde doğar. Zaman ilerledikçe gençleşir. Hatta bir dönem Thelma & Louise’deki haline döner. Tüm bunlar hayatının hiç bir döneminde kendisine ve çevresindeki bilumum insana garip gelmez. 2.5 saat süreyi yaşlanma, ölüm, sevdiklerini kaybetme gibi orijinal öykünün belkemiği olan temalara teğet geçerek tamamlar..


Kimler izlesin?
Epik bir film izleyince kendini sinemasever sanan, herşeyin büyüğünü sinemada arayan, epik bir filmle epik olmak için kıçını yırtan uzun ve gösterişli bir film arasındaki farkı takmayan, içi boş kavramları içli bir sesle büyük cümlelerle söyleyen anlatıcıları modern filozoflar olarak algılayanlar.


Kimler izlemesin?
Yönetmen David Fincher’ın filmografisi uğruna (Se7en, Fight Club) filmi görmek isteyenler, Brad Pitt ve Cate Blanchett’in havuz sahnesini bekleyenler (bkz. loony bin), yaşlanma ve ölüm üzerine ilham verici bir öykü bekleyenler.



Milk

Gus Van Sant deneysel, kimi zaman az sekanslı (örn: Gerry, toplam beş), çoğu zaman bol kimlik bölünmeli, her zaman seksi erkekli, kaçamak eşcinsel bakış açısını bir kenara bırakır ve eşcinsel hareketin en büyük şehidi Harvey Milk’in yaşamını Oscar jürisinin ve sinemada birazcık ilhamdan hoşlanan herkesin etkileneceği yalın bir dille anlatır. Sean Penn hafif kırık vücut dili ve özlediğimiz karizmasıyla eşcinselleri ağlatır, eşcinsel olmayanlara da “Keşke eşcinsel olsaymışım” dedirtir. Üçlemenin diğer iki filmi, kadın hareketini başlatan Belinda Egg’in yaşamını anlatan Egg ve porno endüstrisini örgütleyen Candice Honey’nin heyecanlı yaşam öyküsü, Honey’yi heyecanla bekliyoruz.

Kimler izlesin?
Braveheart, Gandhi, Ali, Superman gibi büyük kahramanlık destanlarından hoşlananlar, eşcinseller, eşcinsel yandaşları, fag hag’ler, Sean Penn’i neslinin en iyi aktörü bulanlar, 1970ler nostajisinden hoşlananlar, köpek bokuna basmaya sinir olanlar.


Kimler izlemesin? Erkek erkeğe seks, gay bar görüntüleriyle erotize edilmiş bir eşcinsel film bekleyenler, Over the Rainbow şarkısının nasıl eşcinsel marşına dönüştüğünü merak edenler, hemcinsiyle evli olup boşanmak istediğini nasıl söyleyeceğini bilemeyenler.


Rachel Getting Married
Kym, ablası Rachel’in düğünü arifesinde aylardır kaldığı rehabilitasyon merkezinden evine döner. Film, düğün öncesi, düğün gecesi ve ertesi sabahı anlatır. Uyuşturucu müptelası çatlak bir kadın, evlenmeye hazırlanan ablası, baba, babanın karısı, anne rolünde Debra Winger, gıcık bir baş nedime, seksi bir sağdıç ve Amerikan banliyösü. Amerikan ailesini çökertmekten bıkmayan ve aileye umudunu kaybetmeyenleri ilginç bir şekilde birleştiren bir film. Yıllar sonra filmi !f Istanbul’da izlemiş olduğunuzu düşüneceksiniz.

Kimler izlesin?
Bağımsız Amerikan sinemasından keyif alanlar, Anne Hathaway’ın iyi mi kötü mü bir oyuncu olduğuna karar veremeyenler, Debra Winger’ı özleyenler, sinemasında biraz aile bireyleri arasında katartik patlama biraz aile yüzleşmesinden hoşlananlar.


Kimler izlemesin? Sinemada giriş, gelişme, sonuca önem verenler, aile arası gerginlikten içi sıkılanlar (bu kişiler hemen Revolutionary Road’u izlesinler), dağınık ve amatör gözüken kamera hareketlerini sanatsal bir şey sanıp korkanlar.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails