Michelle Williams neden Marilyn olamaz?
Hollywood, dönem dönem kapağını hafifçe aralayıp, sonra yeniden kapadığı Marilyn kutusunu bu sefer sonuna kadar açmış gibi. İki Marilyn Monroe filmi şu anda yapım aşamasında. Amerikalı yazar Joyce Carol Oates’un biyografi soslu romanı Blonde’ın uyarlaması ve Marilyn’in 1957 yılında, The Prince and the Showgirl filminin çekimleri için gittiği İngiltere’deki bir haftasını anlatan My Week with Marilyn.
İlk filmde Marilyn’i Naomi Watts, ikincisinde de Brokeback Mountain’daki rolüyle Oscar’a aday gösterilen Michelle Williams canlandırıyor. Watts’ın iyi bir Marilyn olacağını görmek için herhangi bir filmini ya da yalnızca Mulholland Drive’ı izlemek yeter gibi geliyor.
Peki ya Michelle Williams? Kısaca, ölümcül derecede yanlış bir seçim. İyi bir oyuncu olan Williams, oynadığı her karakteri bir şekilde yaralı, hüzünlü birine dönüştürmeyi başarıyor. Kendisini ilk gördüğümüz Dawson’s Creek’de bile umursamaz ergen tiplemesini bir türlü anlaşılamayan yaralı kadına dönüştürmüş, sonunda da kanser olmuştu.
Marilyn’i canlandıracak oyuncu büyük bir paketle başa çıkmak zorunda. Bu paketin içinde taze ve saf güzel, usta komedyen, seks bombası ve intihar eğilimli bir kadın var. Williams’ın bir türlü aşamadığı tutukluğunu bu sefer atabildiğini varsaysak da, hayvansı bir seksapeli hangi teknikle oynayacak merak ediyoruz. Ne kadar başarılı olabileceğini görmek için yakın zamanda verdiği Marilyn pozuna bakmak yeterli. Harika bir makyajla Marilyn’e benzetilmiş, boş boş kameraya bakan bir Michelle Williams.
Arayan bulur:
cinema,
Emrah Guler,
Marilyn Monroe,
Michelle Williams,
My Week with Marilyn
0 yorum:
Post a Comment