Köpek sahiplerine fısıldayan adam

Kendini ‘köpek psikoloğu’ olarak tanımlayan Cesar Millan, realite dizisi ‘Dog Whisperer’da arızalı köpekleri rehabilite ediyor, sahiplerine de sıkı bir eğitim veriyor


Köpek olduğunu bir türlü kabul etmeyen Snoopy ‘Köpeklere fısıldayan adam’ Cesar Millan’la tanışmış olsaydı, dünyanın en sıkıcı çizgi karakterlerinden birine dönüşebilirdi. Realite dizisi Dog Whisperer’a konuk olan sorunlu köpekleri rehabilite etmek için Amerika’yı köşe bucak dolaşan Millan’a göre en büyük sorun köpeklerin köpekliklerinden uzaklaştırılması.

Amerika’da yedi sezondur devam eden Dog Whisperer, bir süredir burada da kulaktan kulağa kendi sadık izleyici sayısını çoğaltarak, köpek sahiplerine sohbet konusu yaratmış durumda. Belki de köpek sahiplerinden çok, komşularının ilgi göstermesi gereken bir dizi Dog Whisperer. Köpeklerinin sorununun çözülmesi için son çare Millan’a baş vuran kişilerin bir çoğu komşularıyla kavgalı, hatta bir kısmı mahkemelik.


Durmadan havlayan, bisikletlilere saldıran, bahçelerine adım atanların ayaklarını ısıran köpekler, Millan’ın müşterilerinden bazıları. “Tanrı’nın ve benim ortak hedefimiz, dünyayı köpeklerin yardımıyla dönüştürmek,” gibi büyük bir iddiası olan Millan’ın kibrini sonuna kadar hak ettiğini söyleyebiliriz. Veteriner ve köpek eğitmenlerinin çare bulamayıp uyutulmasına karar verdikleri nevrotik köpeklerin, Millan’ın sihirli iletişimiyle birkaç dakikada nasıl pamuğa döndüğünü izlemek gerekiyor.


Sürünün lideri olmak

Cesar Millan kendini bir köpek eğitmeninden çok köpek psikoloğu olarak görüyor. Onun için önemli olan köpek ve sahibi arasındaki ilişki. “Köpekleri rehabilite ediyor, sahiplerini de eğitiyorum,” diyor ve hayvanın arızasının hemen her zaman sahibinin yanlış davranışından ortaya çıktığını ve kronikleştiğini gösteriyor.

Köpeklere insan gibi davranılması, Millan’a göre sahiplerin yaptığı en büyük hata. Köpeklerin özünde kurt olduğunu ve beraber yaşadıkları insanları sürüleri olarak algıladıklarını sürekli hatırlatıyor. Sahibin yapması gereken ise, bir oda arkadaşı değil sürü lideri olduğunu köpeğine göstermek. Sakin, kendine güvenen ve taviz vermeyen bir lider olduğunuz sürece sorun yok. Millan’ın sorunlu köpeklerle ilk yaptığı da bu. Evine konuk olduğu köpeklerle birkaç dakikalığına yürüyüşe çıkan Millan, öncelikle baş başa kaldığı hayvana lider olduğunu hissetiriyor. Sonrasında da, sorunlu davranışı kendi istediği şekilde ortadan kaldırıyor.


Cesar Millan’ın şaşmaz terapileriyle ilgilenenler arasında, Will Smith ve karısı Jada Pinkett Smith ile Oprah gibi ünlü isimler de bulunuyor. Sayısız köpek sahibinin hayır duasını alan Millan genelde tek başına çalışıyor. Yardıma gereksinimi olduğu zaman da, karısını ve iki oğlunu çağırıyor. Her türlü tekerlekten nefret eden bir köpeği yürüyüşe çıkardığında yanlarından geçen kaykaylı ve bisikletli konu mankenleri çocukları oluyor. Karısı ise kızgın komşudan, köpek kuaförüne her türlü role soyunuyor. Millan’ın ergen oğullarının babalarına saygı duymaları ise South Park’ın bir bölümünde Eric Cartman’ı rehabilite etmesinden sonra oluyor. İki Emmy adaylığı olan Dog Whisperer dizisinin yıldızı fire vermeyen başarılarını tek bir cümleyle özetliyor: “Bir köpekle beraberken her zaman köpek gibi düşünmeniz gerekiyor.”

Salı akşamları 9.00’da National Geographic’de


Cesar Millan’dan tavsiyeler



  • Köpekle ilk tanıştığınızda ona dokunmayın, onunla konuşmayın ve göz teması kurmayın. Bırakın, önce köpek sizi tanısın. Köpeğin size yaklaşması, onun güvenini ve saygısını kazanmak için büyük bir adım demek.
  • Köpeğinizi insanlaştırmayın. İnsan psikolojisi bir köpeğe işlemez, karşınızda bir hayvan olduğunu unutmayın.
  • Köpeğinizin gereksinimi olan, sırasıyla hareket, disiplin ve ilgi. Köpeğinizi ilgiye boğmayın. Otorite figürü olduğunuzu göstermeyi ihmal etmeyin. Şunu da unutmayın, disiplin cezalandırma anlamına gelmiyor.
  • Köpeğinizi evinizin enerjisine göre seçin. Yaşam tarzınız hareketli mi uyuşuk mu, ona göre köpeğinizin cinsini belirleyin.
  • Köpek gezintilerinizi büyük bir olay ya da ödüle dönüştürüp, köpeğinizi heyecanlandırmayın. Köpek yürümeyi Disneyland’a bir gezi değil, doğal bir olay olarak algılamalı.
9 Kasım 2000'da Radikal'de yayımlandı.

2 yorum:

EmRe SeLeS said...

Ben bu yazıyı Radikal'de oluyup, sonra da blogunda görünce çok şaşırdım. İnsan bir okumaz mı yazıyı kim yazmış diye... Kendimi ayıplıyorum vallahi. "Tu Allah klahretmesin Emel Sayın'ı kaçırmışlar; bir de iş gördürüyorlar" diyorum. Bugün Özge'yle karşılaştık. Radikal'de yazdığından bahsetti. Hayırlı olsun Emrahcığım. Cok severek izledigim bir program "Dok Whisperer". Cok güzel yazmışsın.

Popdater said...

Köpekseverin halinden köpeksever anlıyor, di mi? Emel Sayın da yıllara meydan okuyor, bu arada. Çok sağol..

Related Posts with Thumbnails