Lost: En başında ada ‘araf’ olarak mı kurgulanmıştı?


Yapımcılara ve yazarlara, ‘günahınız boynunuza’ diyor ve ‘acaba ilk plan adanın araf olması mıydı?’ diye soruyoruz


Lost'un final bölümünü gözlerimiz dolarak hatırlasak da, bazı gizemlerin acemice diziye eklenmiş olduğu, son sezonlarda tutarsızlıkların giderek çoğaldığı ve finalin tüm dizi yerine yalnızca son sezonu toparladığı gerçeklerini değiştirmiyor. Yapımcı ve yazarların en başından sonunu bildiklerine inanmak artık çok zor. O iskeletlerin kime ait olduğunu bildiklerini en saf izleyiciye bile inandıramazsınız. Ya da adanın kaybolmasının en başından planlanmış olduğunu. Yazarların beş sezonda kendilerini köşeye sıkıştırmış oldukları bir gerçek. Bu kadar büyük bir beklenti ve bu kadar büyük bir karışıklıkla, böylesine toparlayıcı bir son olması bir yandan yazarlara hayranlığımızı daha da arttırıyor.

Geriye baktığımızda, ‘araf’ hikayesinin en başında ada için düşünülmüş olması büyük bir olasılık geliyor. Hayatlarındaki karanlık noktalardan kurtulamamış bir dolu karakterin hafif yaralarla bir uçak kazasından sağ çıkmaları, geri dönüş hikayeleriyle her karakterin probleminin anlatılması, kimsenin birbirine adaya düşmeden ne iş yaptığını, nerden olduğunu sormaması, adanın herkesin en karanlık sırrıyla yüzleşmesi için ortam hazırlaması, adada çocukların doğmaması, adanın başında bir ara mekan, bir tür araf olarak kurgulanmış olduğu izlenimini yaratıyor.


Lost’un 1. sezonunun
sonuna doğru, adanın ne olduğuna dair herkes kafa patlatamaya başladığında, ilk ortaya atılan teorilerden biri de adanın araf olduğuydu. Tüm teorileri tek tek reddeden yapımcılar, doğal olarak doğru olanı da elemek durumunda kalmış olabilirler. Bu, dizinin yaratıcısı J.J. Abrams’ın son 10 dakikayı en başından beri bildiği tezini de teknik olarak doğruluyor.

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails