Dünyanın her yerinde genç kızları ve annelerini isteri noktasına getiren Twilight serisinin ergen görünümlü vampiri Edward Cullen’dan önce Lestat ve Angel vardı. Ölümü ve öldürmeyi tatmış olmanın verdiği alışılmadık derinlikleri, en hakiki sprocudan daha çevik vücut dilleri, yıllar hatta yüzyıllar içinde geliştirilmiş moda anlayışları ve yakın olmaya seksten daha fazla önem vermeleriyle, erkek vampirler popüler kültürde her zaman özel bir yere sahip olmuşlardır. Peki popüler kültürün en seksi vampirleri kimler?
5. David (The Lost Boys)
Kiefer Sutherland’ın, bir gün içerisinde Amerika’yi teröristlerden, nükleer saldırılardan ve ölümcül virüslerden kurtarmadan çok önce serseri bir vampir olduğunu hatırlıyor musunuz? Seksenlerin kült filmlerinden The Lost Boys’daki vampir çetesinin serseri lideri David, vampir olmanın fazlasıyla eğlenceli olabileceğini de göstermişti. California’da o partiden bu partiye koşturup, bakire kızlarla takılan David’in tek falsosu saç kesimiydi. Seksenler modasının vampirleri de etkilemiş olduğunu üzülerek hatırlıyoruz.
4. Edward Cullen (Twilight serisi)
Konu vampirimiz Edward, yüz küsur yıllık yaşam tecrübesine karşın hala liseye gitmekte direniyorsa, bir arızası olma olasılığı muhtemel. Gerçi öyle garip bir aileyle yaşayan birinin sonsuza kadar lise öğrencisi olmayı istemesi de mantıksız gelmiyor. Edward’ın genç kızların, annelerinin ve de tüm vampir düşkünlerinin favori vampirlerinden birisi olmasının en büyük nedeni, çağının ötesinde/gerisinde kalmış saç modeli, kanları karıştırmaktan akşamdan kalma izlenimi veren bakışları ve insanüstü güzelliğiyle, vampir herhalde böyle bir şey olurdu izlenimi vermesi. Vejeteryan vampir olması da ayrı bir güven veriyor.
3. Angel (Buffy, Angel)
Buffy the Vampire Slayer dizisinin ilk bölümlerinde lise öğrencisi vampir avcısı Buffy’nin sapığı olarak televizyon dünyasına giriş yapan Angel, daha sonra Buffy’yle yasak aşk yaşamakla kalmayıp, kısa sürede kendi dizisine sahip olmuştu. Pişmanlık, vicdan gibi insani duygularıyla ölümcül vampir kimliği arasında gidip gelen Angel, deri pantalonları ve uzun pardesüleriyle, vampirlere de yeni bir tarz getirmeyi başardı. Televizyonda vampir ve lise kavramlarını bir araya getirmeye çalışan yeni dizi The Vampire Diaries’in yakışıklı vampirleri Stefan ve Damon, Angel ve sarışın Spike’ın diş izlerinden gitmeye çalışsalar da, daha içecekleri çok kan var.
2. Lestat de Lioncourt (Interview with the Vampire, The Queen of the Damned)
Hep beraber söylüyoruz: Vampir denince akla, hemen onun adı gelir. Lestat, Lestat, Lestat. Anne Rice, romanlarıyla vampirlerin iç dünyalarına girmemizi sağlamakla kalmadı, yürüyen ölüleri seksi ölülere dönüştürdü. Varoluş bunalımları yaşayan Louis ve Armand’ın yanında Lestat, özünü sonuna kadar benimseyen, ölümcül kimliğinden hiç bir zaman utanmayan gerçek bir vampir olarak saygımızı kazandı. Serinin az bilinen ikinci filmi The Queen of the Damned, Fransız aksanı ve deri pantalonlarıyla Stuart Townsend Lestat’a ayrı bir hava katsa da, Lestat dendiğinde aklımıza Interview with the Vampire'daki sarı saçları, dantelli gömlekleriyle Tom Cruise geliyor. Louis’ye verdiği tavsiye aslında tüm vampirlere, “Özünü inkar etme, vampirsen vampirliğini bil.”
1. Eric Northman (True Blood)
Alan Ball’ın seksi vampir dizisi True Blood’a yeni başlayanlar, Sookie’nin sevgilisi centilmen vampir Bill Compton dururken, bu isim listeye nereden girdi diyebilirler. Dizinin 2. sezonuna geçmiş olanlar ve True Blood’ın uyarlandığı Charlaine Harris’in Sookie Stackhouse kitaplarını okuyanlar için Bill, seksi vampirler listesinde en altlara düştü bile. Sıkıcı evi, kuru sohbeti ve korkunç pantalonlarıyla Bill’i mi tercih edersiniz? Yoksa, Lestat’a yakışacak sarı saçları, eşofmanlarıyla bile GQ modellerini andıran vücut dili, sahip olduğu havalı vampir barındaki karizmatik tavırlarıyla, 1000 yaşındaki Viking vampir Eric’i mi? Tabii asıl soru, telepatik garson Sookie’nin gönlü hangi vampire kayacak?
Peki ya kadın vampirler?
Konumuz erkek vampirler, ama listemizdeki erkek vampirleri iç çamaşırlarında çalkalayacak popüler kültürün kadın vampirlerini de atlamamak gerekiyor. Bu kadınların çoğu bir şekilde vampirlerin nereden geldiğini açıklayan, vampir ırkının kraliçeleri oluyorlar.
En ünlü kraliçe vampir, Lestat’ın rock müziğiyle yeniden hayata dönen ilk vampir Akasha. The Queen of the Damned’de Akasha’yı canlandıran şarkıcı Aaliyah filmi göremeden ölmüştü. From Dusk Till Dawn filminin kraliçe vampiri Santanico Pandemonium’u ise Salma Hayek canlandırmıştı.
Diğer kadın vampirlere gelince, Catherine Deneuve’ün The Hunger filmindeki kana ve sekse susamış vampiri Miriam’ı, Kate Beckinsale’in ilk iki Underworld filminde Lycanlar’la savaşan Selene’sini ve Angel’la sevgi/nefret ilşikisi yaşayan ve çocuğunun annesi olan Darla’yı unutmamak gerekiyor.
3 yorum:
Tabii ki Angel. Bu kadar gizemli, sakin, derin bakışlı ve kendi dizisine sonradan sahip olacak kadar çekici başka kim var :)
Edward pek ergen geliyo bana da...Suratindaki gerzek ifadeyi gec ama, werewolf da werewolfmus haniii dedirten diri vicuduyla Jake'i bile tercih ederim ama kiz gerzek, neylersin?! (Film de rezaletti yahuu!)
Gayecim, bi de Spike vardi hatirlar misin?
Elizacim, ergen görünümünün altindaki yüzyillik bilgeligi unutma ama. Kurtlarin hepsi seksiydi bence, filmi de begendim ben ama..
Post a Comment