Emmy izlenimleri: Diziler, gözlükler ve memeler


Son birkaç yıldır dizi karakterlerine yansıyan etnik ve kültürel çeşitlilik (bkz. Glee’nin zenci, tombul, çekik gözlü, eşcinsel, engelli öğrencileri ve de Nurse Jackie’nin bir taşla iki kuş vuran eşcinsel ve Müslüman hemşiresi Mohammed) kırmızı halıda da Zuhair Murad, Reem Acra gibi isimlerle kendini gösterdi.

Gossip Girl’ün Serena’sı Blake Lively, genç, güzel, dekolte ve meme kavramlarına son noktayı koymuştu. xoxo

Heidi Klum, hamileliğin ilk aşamalarında bol, sonrasında dar giyme düsturunu bir kez daha gösterdi. Her ödül töreninde hamile olan Klum’un Oscarlara yetişmesi için doğumdan hemen sonra yeniden hamile kalması gerekiyor.

Neil Patrick Harris’in sunuculuğuna 100 üzerinden 64 veriyorum. Geçen senenin reality show sunucuları gibi büyük zevzeklikler yapmasa da, Hugh Jackman’ın büyülü Oscar performansının eline su dökemedi. Hollywood’un iki büyük laneti olan çocuk yıldızdan yetişkine dönüşme ve eşcinsel olarak var olma durumlarını yüzünün akıyla atlattığı için, bir tür gazi olarak algılanma ve gereksiz yere performansının övülmesi durumu vardı. Gene de Billy Crystal’a tercih ederim.

Lost’un minimal jeneriğiyle örneklenen ‘Nerede o eski jenerikler?’ konuşması; Dallas, Ally McBeal ve Six Feet Under’ın jeneriklerini hatırlatarak, derin bir iç geçirmemize neden oldu. Yakın zamanın güzel jenerikleri için, bkz. True Blood ve Nurse Jackie.

Alec Baldwin’in yanındaki kadın ne kadar çok Kim Basinger’e benziyordu, fark ettiniz mi? Bunun psikanalitik açılımları başka bir yazıya.

Twitter’dan şov yorumları, sahne arkası ve aftershow party dedikoduları almak süperdi. Ankara’da hasta yatağımdan bu dedikoduları takip etmek ise biraz sinir bozucuydu.

İlk kez Emmy’ye aday olup, Grey Gardens’la kazanan ‘Beyaz Gölge’ Ken Howard’ın konuşması, kazananlar arasında pek bir İngilizler olmamasından olsa gerek, en etkileyici konuşmaydı. Kazandığı Emmy’nin ‘teşvik edici’ olduğunu söyleyen Beyaz Gölge, hem iş arkadaşlarına, hem ailesine, hem de kendisine böbrek veren kadına dozunda teşekkür edip, Kanye West’e de mütevazı bir şekilde laf sokuşturarak konuşmasını tamamladı.

Grey Gardens’la Emmy kazanan Jessica Lange, yaşıtı Sigourney Weaver’a göre çok korkunç gözüküyordu. Nükhet Duru-sendromu hissiyatı veren Lange’in eski cazibesini hatırlamak için acilen Blue Sky’ı bir kez daha izlemek gerekiyor.

Patricia Arquette’in neyi vardı? a) Uyuşturucusunu alması gereken süreden 45 dk. sonra almıştı ve etkisi tam sahneye çıktığında kendini göstermeye başladı. b) Olası hastalığı tedavinin yoğun bir aşamasında olduğu için fiziksel tepkilerini kontrol edemiyordu. c) Ödül vermeye çıkmadan hemen önce, sahneye beraber çıktığı Jennifer Love Hewitt’le fena kavga etmişti. d) Bu tür ödül törenlerini anlamsız buluyor.

Drew Barrymore her zamanki gibi çok şekerdi.

Sarah McLachlan’ın abartıya kaçmayan perfromansından olsa gerek, geçen sene ölenlerin görüntülerinin geçtiği bölüm çok fazla ‘cheesy’ değildi. En çok alkışı Farrah Fawcett, Patrick Swayze ve de hoş bir şekilde M*A*S*H yazarı Larry Gelbart aldı. Görüntüler, Amerika’nın Halit Kıvanç’ı Walter Kronkite’le bitti.

Ödül vermeye çıkan, pop kültürün önemli iki vampiri Stephen Moyer (True Blood’ın Bill’i) ve David Boreanaz’ın (Angel) havalı bir şeyler yapmasını bekledim. Birbirlerini ısırmalarını ya da en azından bir iki vampir esprisi sallamalarını.

Komedi dalındaki Yardımcı Kadın Oyuncu adaylarının komik gözlükler takmaları, her ne kadar fikir Amy Poehler’dan gelmiş olsa da, çok kötüydü. Gözlük takmayı reddedip, hatta surat asan Vanessa Williams’ın sonuna kadar yanındayım.

Ricky Gervais’ın artık bir ödül töreni sunması gerekiyor.

Diablo Cody’e ve aklı selim tüm kadınlara kötü haber: United States of Tara’yla En İyi Kadın Oyuncu ödülü alan Toni Collette neredeyse sıfır bedendi. Muriel’in ölümü.

Gelecek sene Emmyler’i kasıp kavuracak dizileri buradan sıralıyorum: Son sezonunda ödüle boğulacak Lost, ikinci sezonuyla ivme kazanan True Blood, Edie Falco’nun alabileceği her ödülü alacağı Nurse Jackie ve de müzikale Chicago ve High School Musical’ın yapamadığını ilk bölümünden yapmayı başararak, taze nefes veren Glee.

3 yorum:

Eliza Doolittle said...

Blake Lively ve memeleri yorumuna cok guldum :)
Bu arada bayram tatili yatakta hasta gectiyse de gecmisler ola, daha iyi misin?
Bi de Grey Gardens pek guzel bi filmdi izlemeyene tavsiye...

Popdater said...

Blake Lively & Neil Patrick Harris iyilestirdi beni.. Bin'in dedigi gibi Grey Gardens'da Jessica Lange degil, Drew Barrymore almaliydi ama, di mi?

Eliza Doolittle said...

Evet aynen...Asil onun performansi muthisti zaten...

Related Posts with Thumbnails