Lost Başucu Kitabı

Sawyer’ın sahilde okuduğu kitapların, Lost'un ilerleyen öyküsünde özel bir anlamı var mı? Bilim ve inancın sürekli karşı karşıya geldiği Lost, Batı uygarlığının çöküşüne nasıl ayna tutuyor? Canavar, DHARMA Girişimi’nin garip deneylerinin bir ürünü mü? Ada neden bazılarının iyileşmesine yardım ederken diğerlerini hastalandırıyor? Twin Peaks / İkiz Tepeler olmasaydı, neden “Lost” gibi bir diziyi de izleyemeyecektik? Robinson Crusoe’dan altı yüzyıl önce hangi İslam düşünürü ıssız ada edebiyatının kapılarını açtı? Ve en önemlisi, Lost neden çağımızın en büyük popüler kültür olayı?

Lost Başucu Kitabı, Lost ile bir şekilde yolu kesişmiş ve bu bağı güçlendirmek için hangi web sitelerini takip edeceğini, dizide hayati önemi olan geçmiş bilgileri nereden bulacağını bilemeyen, ama temelde dizi hakkında ahkâm kesmek isteyen her Lost izleyicisine hitap ediyor. İlk bölümden itibaren Lost'u düzenli olarak takip eden ve de bu popüler kültür patırtısının arkasında neler olduğunu merak edenlere...

Lost Başucu Kitabı, Doğan Kitap'dan..

Lost Başucu Kitabı, idefix'de..

Photo: Arzu Çopur

16 yorum:

Basak said...

benim siparişim yola çıkmış, herhalde yarına elimde olur. Tekrar çooook tebrik ediyorum, heyecanla kitabımı bekliyorum:)

Brajeshwari said...

Ben bu akşam alacağım.Daha nice kitaplara Emrahcim...

Popdater said...

Blog arkadaşlarım, destekleriniz için çoook teşekkürler..

Basak said...

benim kitap geldiiiiii:)

bin said...

en buyuk serbest yazar bizim serbest yazar!!!!!
valla benimki de fedexlendi heralde di mi kuzum:))
xoxo

Eliza Doolittle said...

Super! Ideefixe yurtdisina da gonderim yapiyo mu?!

Spine said...

Retail project this weekend.

Ful yaprakları said...

çok merak ettim ama bir senaryonun irdelenmesi ne kadar doğrudur?yani adı üstünde o bir dizi senaryosu, bir dini kitap değil, bir efsane değil, anonim değil, nereden geldiği belli,yeri yurdu kimin yazdığı..yani özür dilerim ama biraz önyargıyla yaklaşmamda sakınca var mı:)

Popdater said...

Sevgili Ful yaprakları,

Çekincenizi anlayabiliyorum. Ama film ve dizilerin incelenmesi, edebiyat ve söylem analizleri, film çalışmaları, hatta sosyoloji ve kadın çalışmaları alanlarının önemli bir parçası.

"Lost Başucu Kitabı" ise, bitmiş bir metni/eseri incelemeye çalışan bir kitap değil. Dizi hala devam ediyor. Kitabı daha çok, çok fazla okuma, katmanlaşan bir anlatım, karmaşık öyküler ve sayısız popüler kültür/edebiyat göndermelerinden oluşan bir diziyi izleme deneyimini kolaylaştırmayı/zenginleştirmeyi hedefleyen bir tür yol gösterici rehber olarak düşünmek gerekiyor.

Time dergisi televizyon yazarlarından James Poniewozik, "Lost’un dini bir metin gibi sonsuz yoruma açık" olduğunu söyleyerek, durumu güzel özetliyor aslında.

Sevgiler,
Popdater

TimeTraveller said...

Ful yaprakları nicki olan arkadaşa çekincesi için ben de bir yorum yapmak istiyorum :)
Lost'u izlemeye ilk başladığımda herkes gibi "sonunda ne olacak, bizi bunca yıllar boyu süren çekimlerle oyalamasalar da öğrensek, derinleştirerek diziyi başka noktalara çekip kalitesini düşürmeseler" gibi birçok ön yargı ve soruyla izlemeye başladım. Ama diziyi izledikçe bitmesinin değil izlenmesinin keyifli olduğunu ve Lost'u artık bir belgesel izlermiş gibi, sadece sonuç odaklı değil de çevresinde olan ufak ayrıntı, gönderme, ilişki ve karakter kökenlerine de dikkat ederek izlemenin önemini ve zevkini anladım. Fakat dizi dallanıp budaklandıkça, hem yeni başlayan hem de tüm sezonları izlemiş bir seyircinin çoğunda da bu geniş eseri bir ansiklopedi gibi görme durumu başlar diye düşünüyorum. Şöyle ki 1. sezonun başlarındaki biri, "daha kimmiş bu Sawyer" sorusunu sorarken 5.sezonun son yayınlanan bölümüne kadar gelmiş birisi "bu adamın sorumluluk ve kişilik özelliklerini ada nasıl değiştirebildi" diye soruyor doğaldır ki. Ya da tersi oluyor, sezonların hepsine hakim biri hala olaydan bir sonuç çıkaramıyor, daha baştaki birisi hiçbir yorumu duymadan kendince fikirlerle dizinin ilerleyen bölümlerde alacağı gidişhatı çözüyor. Bu yüzden dizi artık bir SimCity, Sims veya Facebook gibi kendi görevini yapmaktan çıkıp bir pop kültür haline gelmiş oyun ve yazılımlara benzemeye başlıyor. Star Wars'ın da zamanında yaptığı gibi seri tamamlansa da kendine has mitleri, dinleri, kültürleri ile insanların daime içinde kalacak özel bir yapıt olması formuna geçiyor. Lost yapımcılarının da şuanda istediği bu gibi gözüküyor.
Bu yüzden kitap hakkında duyumlar aldığımda ben de başta telaşa kapılmıştım: "Olamaz" dedim, "dizi analizleri yapan yazarlarımız yine devrede" :) Acaba amaç reklam mı, yeniden parlama aşkı mı yoksa sadece hobby ürünü bir deneme mi? Doğal olarak arkasından gelecek maddi kazanç hırsı da olabilir diye düşünüyor insan. Ama şöyle bir araştırma yaptıktan ve satın aldıktan sonra Lost Başucu Kitabı için şunu söyleyebilirim: Lost dünyasıyla uzaktan yakından ilgili herkes bu kitabı almalı. Çünkü kitapta ne bir dizi sonu teorisi, ne bir acaba neler olacaktır yorumu, ne de bir kitabın görevi dışına çıkma durumu var bana göre: Bu kitabın görevi bir rehber olması. Dizide geçmişten bişeyleri unutanlar, detayları farketmedikleri için bişeyler kaçıranlara yön göstericiler ve benim gibi Lost'a aşırı düşkün birinin bile "olan oldu, büyüsü bozuldu, kitaba da döktüler" şeklinde kızgınlığını kesinlikle kazanmamış bir formata sahip olan bir kitap var karşımızda.
Emrah Güler'i kutluyorum. Çünkü uzun zamandır bir Lost izleyicisi olarak bana istediğim Lost rehberini sundu. Butür birçok kitabın tek bir satışından yazara düşen ufacık kazanç payına (isteyenler araştırıp bu duruma ağlayabilir veya gülebilir), böyle büyük bir seriye kendince giriş yaptığı için aldığı olumlu desteklere rağmen pohpohlayıcı gaz verenlerin yağı ve acımasız eleştri oklarının hedefi de olabilmesi durumuna karşın bu kitabı içtenlikle yazdığı kanısındayım.
Ağlanacak halimize gülüyoruz tarzı bir deneyimimi anlatarak yazara gelen bazı tepkilere de buradan cevap vermek istiyorum: Kitabı incelemeye bir kitabevine ilk gittiğimde yanımdaki bir adamla kitap hakkında sohbet ettik ve kitabı alıp gideceğini sandığım sırada bana şu yorumu yaptı: "Arkadaşım, bence kitabı hiç satın alma. Kitabı sevdim ama bence buraya düzenli uğrayan biriysen 2-3 gelişte raftan alarak şu koltuklarda bitirebilirsin. Ne de olsa sayfa sayısı da çok değil :D"
Bu zihniyette düşünenlerin de çok olduğu ülkemizde Emrah Güler'in kitaptan kazanacağı maddi kazancı da düşünürsek Lost yazınca da (en azından bu ülkede) kolay kolay zengin olunamayacağının farkındayızdır sanıyorum.
Ve onu tekrar tebrik ediyorum: Zamanında David Copperfield gibi bir sihirbazın show sırlarını bile açıklayan salak şarkıcıların olduğu tek yer olup adamı kaçıran ülkemizde, Lost gibi önemli bir yapıtı bile ayaklara düşürecek tartışma-sonuç ortamımız çoktan başlamışken bu kitabı cesaretiyle bizlere kazandırdığı için...
Umarım Ful yapraklarının kafasındaki tereddütleri kendimce bir nebze de olsa çözebilmişimdir. Bunlar kişisel görüşlerim tabi, kendince kitapla ilgili saptamanı yapmak yine sana kalmış :)

Spine said...

You were hijacked! By translators! I wanted more of you and the SuperGeek.

EmRe SeLeS said...

Emrahcigim,
Kitabin icin seni yurekten kutlarim. Dun Okan Bayulgen'le Sade Vatandas programini izledim. Cok heyecanlandim izlerken :) Okan Bayulgen cok ilgilendigi belli olan LOST'la ilgili sorulari satasabilecegini anladigi Kaan Sezyum'a yoneltmeseydi de programin esas konusu olan kitapla ilgili sana sorular sorsaydi hepimiz daha bir mutlu olacaktik. Bir konunun uzmani cagriliyosa birakin da konussun. Bu bir tur geyik yapma hastaligi sanirim. Heyecanla dogallikla cikmis bir isin, eserin, tasarimin enerjisine karsi bir empati yoksunlugu. Turkiye herbokoloji uzmani dolu madem her bi boku biliyolar o zaman uzman, isin ehli, ozgun isler uretenleri boyle programlara cagirmasinlar; kendi aralarinda geyik yapip sonra hangi bara gideceklerini konussunlar ya da en guzeli evlerinde oturup Warcraft oynasinlar.

Fekat neyseki altyazi cevirmenligi haklarina donusen programin sonunda yine de kitapla ilgili bir merak uyandirildi kanimca izleyenler icin. Meraki ayakta tutmayi hedefleyen bir dizi icin merak edilen bir kitap yazilmis olmasi esyanin tabiatina da pek uymus. Tekrar tekrar tebrik ediyorum ve en kisa zamanda ben de bir adet ediniyorum ve tanidiklarima tavsiye ediyorum.

Ful yaprakları said...

Çekinceme aldığım yanıt için teşekkür ederim,

Başarılar:)

Sevgiler,

Spine said...

Emosh, these may interest you:

http://www.avclub.com/articles/jorge-garcia,27907/

http://www.avclub.com/articles/michael-emerson,27850/

Haven't seen you for too long...

Travis said...

işin yoksa bekle 6.sezonu

cumartesi said...

robinson çok güzel bir dizi, bence fazla reklamı yapılmadı, özellikle erkekler daha çok izleyecektir, böyle bir tarzı var filmin, böyle dizilerden bir lostu sevdim birde robinson u.

herkese tavsiye ederim özellikle erkek arkadaşlara... doğayı, macerayı seven herkese...

Related Posts with Thumbnails